YEŞİL TİRE'NİN

 TARİHİ

                                                                                                          

 

İzmir İli'nin doğa ve tarih kenti olarak tanınan ilçesi Tire , gözde bir yerleşim merkezidir. İlkçağdan , Türkler öncesine değin Teira adıyla anılan kent Türk yerleşimiyle Tire adını almıştır. Hitit , Frigya ,Lidya , Pers , Hellen , Roma ve Bizans dönemlerini yaşamasıyla , tarihte zengin bir kültür mirasına sahiptir. Efes'ten başlayıp , Tire'nin Batı köylerini içine alarak Bozdağ'a ulaşan Artemis tapınağı Kutsal Arazileri , yüzlerce yıl Tire'ye bir kutsallık kazandırmıştır. Özellikle Roma İmparatorları Jül Sezar, Avgustos, Trian gibi ünlüler, Tire topraklarından bir bölümünü bu arazilere ekleme yarışına girmişlerdir. Yine Roma döneminde Küçük Menderes toprakları , Roma Senatosunda Kaystros Senatörlüğü (Küçük Menderes) adıyla temsil edilmekteydi. Bizans Döneminde , özellikle Ortodoksluğun biçimlendirilmesinde Kadıköy (İstanbul) ve Nikea (İznik) kilise meclislerinde etkin , karar sahibi bir kent görünümünde olduğunu görmekteyiz. Çağlar boyunca zengin coğrafyasının sağladığı olanakla birçok uygarlıklara sahne olan  Tire, Tarihçi    Pachmeres'in deyimi ile "Keşişler Yöresi ", Şerafeddin'in Zafernamesinde " Rum'un Meşhur Şehri ", Evliya Çelebi seyahatnamesinde " Şehri Muazzam Tire ", Katip Çelebi de "Eski Taht Şehri ", 1908 Tarihli Aydın vilayeti Salnamesinde "Ulemalar yatağı " tanımlamalarında tarihsel payı verilirken , diğer yandan Fransız Tarihçisi, Şair Lamartin doğal güzelliğini dikkati çekerek, "İsviçre kentlerini" andırıyor demektedir. Türkler öncesi tarih, kültür ve inançların zengin bir birikimine sahip olan Tire daha sonraki türk varlığıyla doruğa çıkmış ve yüzlerce yıl ürettiği değerleri, Türk toplumuna sunmuştur.  Bu arada Tire Darphanesinden de söz etmek gerekmektedir. 15. yy. başlarından 18. yy. değin, darphanesinde mangır (Bakır) ve akçe (Gümüş) kesilmiştir.Özellikle , nakışlı mangırları Osmanlı dönemi bakır paraları içinde değerli kabul edilmektedir. Dünyanın saygın kolleksiyonları içinde Tire Darplı paralar ciddiyet kazanmaktadır. Ünlü nümizmatlarımızdan rahmetli Cüneyt ÖLÇER, değişik kolleksiyonlarda tesbit ettiği , Tire darplı Osmanlı dönemi bakır paralarını çizimleriyle beraber vererek , kent tarihinin önemli bir sayfasının da netleşmesini sağlamıştır. Son olarak elde ettikleri "Kartal Motifli" bir Tire darplı paranın çok önemli olduğunu ve bu paranın ilk nakışlı Osmanlı parası olabileceğini açıklamaları , kent tarihi açısından onurlanılacak bir belgedir. Esasen Cumhuriyet Dönemi öncesi Tire Mahalleleri içinde Darphane Mahallesi ile Darphane Vakfı Mescidinin bulunması konunun genişliğini açıklaması bakımından ayrı bir önem taşımaktadır. Kent Tarihinde sosyal , ekonomik ve kültürel yaşantı zenginliği yanında , siyasi olay canlılığı ayrı bir birikim görüntüsü taşır. Kanuni Sultan Süleyman'ın hayran kaldığı kent coğrafyası , kronolojik önceliği ile Timur'u etkilemiş olacak ki , Ankara savaşından sonra ünlü hakan , kışı geçirebilmek için Anadolu da en uygun yer olarak Tire'yi görmüştür.